Bölümün Amacı

MENU

Genel bakış

Enerji, tüm yaşam süreçlerinin vazgeçilemez girdisi. Toplumlar dahil, canlı organizmalar, çevrelerinden enerji alan ‘açık sistem’ler olmak zorunda. Nitekim ekonomik alanda, enerji en temel girdi olarak nitelendiriliyor. Çünkü diğer kaynaklar onsuz elde edilemediği gibi, çağdaş üretim onun sayesinde yapılabiliyor. 20. Yüzyıl’da başarılan teknolojik refah düzeyi, insanlık tarihinde daha önce yaşanmamış olan dev boyutlardaki üretim, enerji kaynaklarının yoğun kullanımı üzerine inşa edildi ve sürekli, yeni kaynaklar aranıp bulundu. O kadar ki, ekonomik gelişme için gereken miktarda enerjinin hep, makul fiyatlarla sağlanabileceği beklentisi hâkim oldu. Fakat durum artık öyle görünmüyor.

Halen, dünya enerji tüketiminin % 90’a yakını, petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlarla sağlanmaktadır. Hâlbuki bu kaynaklar sınırlı; petrol ve doğal gazda darboğaz, bir insan ömrü kadar yakın görünüyor. Gerçi kömür rezervleri, birkaç asır yetecek kadar büyük. Fakat ikinci bir sorun daha var; fosil yakıt kullanımının küresel iklim üzerindeki olumsuz etkilerine dair kanıtlar, her geçen yıl artmakta. Dolayısıyla, dünyamız iki seçenekle karşı karşıya; ekonomik büyüme beklentilerini sınırlayıp, şimdiki yaşam biçimini ciddi şekilde değiştirmek ya da fosil yakıt kullanımına devamla, iklim değişikliğinin sonuçlarına katlanmak.

Üçüncü bir seçenek, yeni enerji kaynakları geliştirmektir. Fosil yakıtlara alternatif olarak, nükleer enerjinin yanında, güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları var. Nükleer enerji halen, dünya elektriğinin ’unu sağlıyor. Fakat maliyet ve çevre etkileri nedeniyle, kamuoylarında yaygın tartışma konusu ve gelişmesi yavaşlamış durumda. Yakıt döngüsünün gözden geçirilip, ekonomikliğinin kanıtlanması gereklidir. Yenilenebilir enerji kaynakları, uzun vadede asıl umudu oluşturuyor ve bazıları hızla gelişmekte. Örneğin, kurulu rüzgâr gücü yılda % 30 oranında büyüme gösteriyor. Fakat bu kaynaklar, toplam tüketimde halen düşük paylara sahip. Fosil yakıtların yükünü hafifletebilmeleri için, özellikle güneş enerjisi teknolojilerinde ciddi gelişmelerin başarılması gerekiyor. Aksi halde, dünya nüfusunun hala artmakta olduğu bir dönemde, ciddi bir enerji yetmezliğiyle karşılaşmak mümkündür. Enerji mühendisliği bu bağlamda devreye giriyor.

Her durumda, enerji tüketim artışının sınırlanması açısından verimlilik ve hakim kullanım kalıplarının çevresel etkileri büyük önem taşıyor. Bir zamanlar, enerjinin ucuz olduğu ve olumsuz çevre etkilerinin bilinmediği dönemlerde tasarımlanmış olan enerji süreçlerinin, bu yönleriyle gözden geçirilip, yeniden tasarımlanması lazım. Enerji mühendisliği bu bağlamda da devreye giriyor. Toplumlar, bu problemleri anlayıp çözebilecek olan profesyonellere, giderek artan düzeyde ihtiyaç duymakta.

Program

Programın ilk iki yılı, geleneksel mühendislik dallarınınkine benzer. Daha sonra, Enerji Mühendisliği kavramlarını ve uygulama yöntemlerini ele alan bir dizi ders var. Temel enerji mühendisliği kavramları; madde ve enerji dengeleri, termodinamik, akışkanlar mekaniği, ısı ve kütle taşınımı, enerji sanayilerinde kullanılan fiziksel ve kimyasal süreçlerden oluşuyor. Bunlara ek olarak, yenilenebilir/sürdürülebilir enerji konularını inceleyen zorunlu dersler alınıyor. Kömür, petrol, doğal gaz ve biyokütle başta olmak üzere, yakıtların temel kimyası; yanma; petrol ve doğal gaz işleme; elektrokimyasal enerji dönüşümü; kimyasal, nükleer, biyolojik ve katalitik enerji dönüşümleri, süreç kontrol ve denetimi konularında eğitim görülüyor. Program, yakıt bilimine ek olarak, yenilenebilir enerji ve elektrokimyasal mühendislik, işletme, finans ve yönetim konularında dersler de içermekte. Öğrenciler, yeşil enerji mühendisliği ve çevresel uyum, hidrojen ve yakıt hücresi teknolojileri, enerji uygulamalarında kullanılan malzemeler, enerji mühendisliğindeki fiziksel süreçler, yanmadan kaynaklanan atmosfer kirleticileri konularında dersler seçebiliyor. Profesyonel seçmeli dersler, öğrencilerin iş hayatı ve enerji ile ilgili yasal ve etiksel konularla tanışmasını sağlıyor. Seçmeli teknik dersler; yenilenebilir veya alışıldık enerji konularında, ya da enerjinin mekanik ve kimyasal yönleriyle ilgili, yaygın veya derin uzmanlaşma bilgisi sağlamakta.

Dolayısıyla programın içeriği, hem kapsamlı ve çeşnili, hem de öğrencilerin öğrenim süreçlerini kendi özel ilgi alanlarına göre şekillendirebilmeleri açısından yeterince esnek. Esneklik, enerji ile ilgisi bulunan, örneğin ziraat ve biyoloji, kimya, elektrik, çevre, makina mühendisliği, nükleer mühendislik ve petrol mühendisliği, malzeme bilimi ve mühendisliği, sanayi sağlığı ve güvenliği, işletme ve finans dallarındaki öğrencilerin bu programı çift ana dal kapsamında, ya da ikinci dal veya alt dal olarak almalarını mümkün kılıyor. Öğrenciler ayrıca, bağımsız araştırma yapmak ve diğer mühendislik dallarından öğrencilerle birlikte grup tasarımı projelerinde çalışmak imkânını bulabiliyor. Program gerekleri üniversitenin ağ sitesinde ayrıntılı bir şekilde verilmekte.