​Yekta Güngör Özden’e Üç Soru

MENU

​Yekta Güngör Özden’e Üç Soru

Ar. Gör. Merve Selin Şohoğlu
İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Bültenimizin bu ilk sayısından itibaren Türkiye’deki duayen hukukçularla kısa röportajlar yaparak hukuk eğitimi ve sistemiyle ilgili görüş ve önerilerini aldığımız bir bölüm oluşturmak istedik. İlk röportajımız Türkiye’nin tanınan hukukçularından Yekta Güngör Özden ile. 1956 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Yekta Güngör Özden, 1991 -1998 yılları arasında iki dönem Anayasa Mahkemesi başkanlığı görevi yapmış, Anayasa Mahkemesi'nden emekli olduktan sonra 1998 yılında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı’na, 2000’de Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı’na seçilmiştir. Özden halen Sözcü Gazetesi’nde güncel hukuk yazıları yazmaya devam etmektedir.

1. Kendi öğrencilik döneminizi düşündüğünüzde Sizce hukuk eğitimiyle ilgili neler değişti?
Hukuk Fakültesinde sürdürülen eğitimin değişen bir yönü olduğu kanısında değilim. Sınıf kalabalığının neden olduğu güçlükler bugün de sürüyor. Bilim insanlarının anlatımlarından sonra, öğrenci soruları ya da kurpratik denilen çalışmalardaki yakın görüşmeler artık güç yapılıyor. Ders kitapları dışındaki ilgili yayınları izleyen öğrenci sayısı da mutluluk verici değil.

2. Günümüz Türkiye’sinde hukuk sistemi bakımından Sizce sorunlu noktalar nelerdir?
Hukuk eğitimindeki ve hukuk örgütlerinin çalışmalarındaki etkinlikler, doyuruculuk yönünden çok yetersiz. Yargı organlarının düzeni ve yapılanması yönünden kaynaklanan olumsuzlukları giderme çabası ve çalışması yok. Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı yetiştirme düzeni ilkel sayılacak ölçüde yetersiz ve yararsız. Aynı durum avukatlar için de söz konusu. Meslek içi eğitim yeterli değil. Stajlar gereken özenle yapılmıyor. Gereken önem verilmiyor.

3. Hukuk eğitimi ve sistemindeki bu sorunlara ilişkin çözüm önerileriniz nelerdir?

Devletin en önemli sıfatı olan hukuksallık gereken önemle ele alınmalı, barış ve düzen yararına uygun hukuk kuralları yürürlüğe konulmalı, barolardan başlayarak ilgili yargı ve hukuk kurumlarına çağdaş kurallara göre biçim, yetki ve sorumluluk verilmelidir. Hukuk fakültelerinde konuşma ve yazma yetilerini güçlendirici çalışmalar, kural düzenleme ve uygulama pratikleri özenle ele alınmalıdır. Hukukçu kişiliği ve niteliği itibariyle asla savsaklamamalıdır.