Haberler

Yargıtay Birinci Başkanı Cirit “Yargı Öncesi Alternatif Çözümler” sempozyumuna katıldı

23 Kasım 2017

Hukuk Fakültemiz tarafından düzenlenen “Yargı Öncesi Alternatif Çözümler” sempozyumu öncesinde konuşan Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit “Yargıtay’daki daire sayısının, üye sayısının artırılmasının, hatta Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçirilmesinin, iş yükü sorununu geçmişte halledemediği gibi gelecekte de halledemeyeceği açıktır. İş yükü sorunu hakim sayısı artırılarak çözülecek bir mesele de değildir. İş yükü ancak mahkemelere intikal eden uyuşmazlık sayısının azaltılmasıyla çözülebilir” dedi.

Bekir Okan Konferans Salonu’nda bugün Hukuk Fakültemiz tarafından gerçekleştirilen “Yargı Öncesi Alternatif Çözümler” sempozyumu öncesinde konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit Türkiye’deki hukuk sistemine dair önemli açıklamalar yaptı.

Cirit konuşmasında hukuk sistemimizde adaletin gecikmesi konusuna değindi: “Adaletin gecikmesi vatandaşımız için birçok problemi beraberinde getirmektedir. Vatandaş kamulaşma bedelini alamamakta, yeniden evlenememekte, velayet sahibi kişi çocuğuna kavuşamamaktadır. Türk yargısının yapısal sorunlarının başında ağır iş yükü gelmektedir. Mahkemelerimiz giderek artan iş yükü altındadır. Bu tür yapısal sorunlar Türk yargısının ve halkının kaderi değildir ancak yılların ihmali, adli hizmet kalitesinin düşüklüğünün sonucunda gelinen bu noktada bazı yapısal tedbirlerin alınması gerekmektedir. 20 Temmuz 2016’da Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmiş olması Yargıtay’ın iş yükünün azalması ve gerçek fonksiyonu olan içtihat mahkemesi niteliğine kavuşması bakımından Türk yargısında bir devrim niteliğindedir. Ancak bu önemli adım, yargının tüm sorunlarını özellikle de iş yükü sorununu çözmeye yetmeyecektir. Zira ülkemizde tüm uyuşmazlıklar yargı içerisinde çözülmektedir. Bu iş yükü sorununu çözmediğimiz takdirde ağır iş yükü ilk derece yargı, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’ın üzerine gelmeye devam edecektir. Yargıya ilişkin tüm kurumların bütünsel bir bakış açısıyla değerlendirilmesi yapılmadan gerçek bir anlamda yargı reformu yapılması mümkün değildir. Yargıtay’daki daire sayısının, üye sayısının artırılmasının, hatta Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçirilmesinin, iş yükü sorununu geçmişte halledemediği gibi gelecekte de halledemeyeceği açıktır. İş yükü sorunu hakim sayısı artırılarak çözülecek bir mesele de değildir. İş yükü ancak mahkemelere intikal eden uyuşmazlık sayısının azaltılmasıyla çözülebilir. Yargı sisteminde adli ve yetkin bir filtreleme sistemi kullanılarak, bir kısım uyuşmazlıklar yargı sistemi dışında çözülerek iş yükü azaltılabilir.”

“Türkiye Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduk”

Cirit 2016 yılı istatistiklerine de değinirken “2016 adli sicil istatistiklerine göre 80 milyon nüfuslu ülkemizde 6 milyon 900 bin küsur şüpheli vardır. Nüfusun yüzde 8 civarında kişisi şüphelidir, haklarında soruşturma yürütülmektedir. Bunlardan 2 milyon 900 bin kadarı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bunlardan 2,5 milyonu hakkında ise kovuşturma kararı alınmış ve yargılanmaktadırlar. 800 bin kadarı ise yetkisizlik, görevsizlik ve değişik şekillerde haklarında işlem yapılmayanlardır.

Hakkında kovuşturma kararı alınan 2,5 milyon kişinin yaklaşık 1 milyonuna hapis, para cezası gibi cezai yaptırım uygulanmaktadır” dedi.

Cirit yargının iş yükü sorunlarının çözümünün çağdaş ve demokratik toplumların uyguladığı gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden geçtiğini belirtti. “Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin en önemlileri de uzlaştırma, arabuluculuk ve tahkimdir. Bunların hukuk sitemimize yerleştirilmesi iş yükünün azalması bakımından bir zorunluluktur. Yargıtay olarak son 2 yıl içinde Türkiye’nin belli başlı adalet aktörleri ile birlikte alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri konusunda 2 büyük uluslararası organizasyon düzenledik. Yargıtay bünyesinde Türkiye Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduk. Arabuluculuk Merkezleri’nin kurulması sistemin gelişmesi için zorunluluktur. ”

“İş davalarına 2018’te arabuluculuk gelmesi sorunları azaltacak”

Cirit “12 Ekim 2017 tarihinde kabul edilen 7036 sayılı İş Kanunu Uyarı’nca 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebi ile açılan davalarda, arabuluculuğa başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu sayede iş davaları adına sorunun bir ölçüde halledileceği inancındayım” diyerek konuşmasını bitirdi.

Cirit’in konuşmasının ardından Mütevelli Heyet Başkanımız Bekir Okan Cirit’e teşekkür plaketi takdim etti.

Açılış konuşmalarının sonrasında başlayan “Uzlaştırma” oturumu Cirit’in başkanlığında gerçekleşti. Oturumda Hukuk Fakültemizden Prof. Dr. Serap Keskin Kiziroğlu ve Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanı Vuslat Dirim konuşma yaptı.

Sempozyum, “Arabulucuk” ve “Tahkim” oturumlarının ardından sona erdi.

Galeri